28 Aralık 2016 Çarşamba

Mersin'de güzel yedim!

MERSİN

ATOM- AK KAFE 

Adresİnönü, 1402.e, Kushimoto Sk. No:19, 33130 Yenişehir/Mersin Province



SALİH USTA TANTUNİ BİFTEK

 Adresİnönü Mah, Kushimato Sok. 18/B, 33130 Yenişehir/Mersin


MERSİN 6. CADDE OCAKBAŞI 

6. Cd., İnönü, 33130 Yenişehir/Mersin
NARLIKUYU KERİM RESTAURANT
Akdeniz, Narlı Sok. No:1, 33940 Narlıkuyu/Silifke/Mersin (İçel)


NARLIKUYU


DENİZ LEVREĞİ

 


KARAMELİZE SARIMSAK






DENİZ KORUĞU VE KIRMA YEŞİL ZEYTİN



ÇITIR KALAMAR, EV YAPIMI TURŞU, MEVSİM SALATA, ÇITIR PATATES, ÖZEL TULUM PEYNİRİ, YOĞURT SOS, DENİZ KORUĞU



 BALLI CEVİZLİ CENNET HURMASI VE MUZ


KEREBİÇÇİ HAYRİ USTA

 Atlıhan Oteli Karşısı, 33000


CEZERYE VE ÇITIR KABAK TATLISI




 DONDURMACI HALİL

Kiremithane, Silifke Cd., 33010 Akdeniz/Mersin


CEVİZLİ KEREBİÇ 



HURMALI MAMUL



FISTIKLI ATOM



CEVİZLİ CEZERYE

KEREBİÇÇİ OĞUZ

Barış, 4508 Sok. Özyürek Apt. 19/B, 33010 Yenişehir/Akdeniz/Mersin



ANTEP FISTIKLI KEREBİÇ VE ÖZEL KÖPÜĞÜ



KEREBİÇ VE HURMALI MAMUL


SOKAK LEZZETLERİ ( ÇITIR FINDIK, KESTANE )

KANLIDİVANE ÖRENYERİ






ANAMUR'DA MUZ SERASI 










Sevgili arkadaşlar, Mersin kafası karışık bir şehir. İkinci gidişimdi. Bir öncekinde 3 arkadaş otostop rotamızın dönüşünde sırf bir şeyler yemek için uğramıştık. Bir gece rail kafede konaklayıp sabahtan yola çıkmıştık. O sebeple biraz yürümek ve bazı şeyleri tatmak dışında şehri yakından tanıyamamıştım. Sadece bazı manzaralara çok hayran kaldığımı hatırlıyorum. Gün batımında Antalya'ya doğru giderken geçtiğim yerler çok güzeldi. Ama bu seferki ziyaretim 4 gün sürdü ve epey yakından tanıma fırsatı buldum. Ne yalan söyleyeyim bayağı güzel bir şehir. Fakat çok kaotik bir yanı var. Yani İstanbul ile kıyaslanamasa da bana çok kalabalık geldi. Mersin gibi bir yer için acayip kalabalık. Bu sebeple her yerde büyük apartmanlar ve yenilerinin inşaatlarını görüyorsunuz. Aslında hayalini kurduğunuz turunçgilli ortamı sadece yol kenarındaki ağaçlarda falan yaşıyorsunuz birazcık. Evet sadece o kadar.

Ama bunlara rağmen renkli ve çok hızlı gelişen bir şehir. Konumu çok güzel. Güneydoğu'da yaşayan insanlar için denize kaçılacak müthiş bir şehir. Gezilecek çok yeri var. Ben Kanlıdivane'den çok etkilendim. Fakat söyleyeyim, hak ettiği değeri ve ilgiyi görememiş bir yer. İkinci olarak da Narlıkuyu'yu çok sevdim. Orada gidip iki gün insan kafayı dinleyebilir. Deniz öyle uçsuz bir mavi ki, o koca boşlukta kafasını yıkayabilir. E tabi bir de müthiş şeyler yiyebilir.

Evet garip bir şey daha var. Biz Mersin'i cezeryesi, kerebiçi ve tantunisiyle biliriz. Mersin hem Akdeniz etkisini hem Güneydoğu etkisini mutfağına almış bir şehir. EE yoğun Suriye'li göçü de eminim ilerleyen yıllarda oranın mutfağına çok başka şeyler katacaktır. Aslında bunlar güzel şeyler! Heyecan verici!

Mayısta yaptığım ziyarette tantuni, kerebiç ve atomu denemiştim. Bu sefer bambaşka yaklaştım Mersin'e. Daha bir Akdeniz yüzünü gördüm. Çok da iyi yaptım! Giderseniz siz de mutlaka bunu yapın. Bırakın tantuniyi falan. İstanbul'daki ortalama bir tantuniciden çok ciddi bir farkı yok. Sadece oralarda adamlar güzel baharatlarla falan yapılmış mezeleri koyuyor önünüze, iki turşu falan hoooop kafa gitti. Balık yiyin, hem de ne balık! 

Levrek, karides, kalamar... Ah siz denk getirin de lagos şiş yiyin! Çok içimde kaldı!
Mezeler çok güzel, orada roka yemek çok güzel, yeşillikler çok güzel. Deniz koruğu ve deniz börülcesi mükemmeldi. Narlıkuyu'da gittiğim Kerim Restaurant'ı gerçekten çok beğendim. Yediğim ennnnnn iyi levreklerden biriydi. Hele o sarmısak, hafif nar ekşisi gezdirilmiş, tereyağ ile karamelize olmuş. İnanın patates bile özenle yapılmıştı. Kızarması, çıtırlığı, üzerindeki bol sumak mükemmeldi. Yani patates diyip geçmemek lazım, zeytinyağında kızarmış... Hiç yağ çekmemişti... Güzelce lüplettim. Sonra bir de sobanın üzerinde kızarmış ekmekler geldi. Salatanın yağına banıldı. Sonrasında da meyveler. Zaten Mersin'de bol bol meyve yiyin. Bir önceki ziyaretimde meyve seralarını gezmiştim. Çılgınlar gibi çilek, muz ve karadut yemiştim. Yolunuz düşerse mutlaka oralara uğrayıp güzel meyveler alın. Kabuklu badem de alın. Kerim Restaurant'ta yediğim tulum peyniri de çok güzeldi. Anlatamam!

Gel gelelim gözümünüzün nuru tatlılara... 3 yerde tattım kerebiçi, Dondurmacı Halil, Kerebiççi Hayri ve Kerebiççi Oğuz. Kişisel sıralamam; 1-) Oğuz, 2-)Hayri 3-)Halil. Bol bol alın İstanbul'a getirin. Buralarda yok valla. Bir akıllı da dememiş İstanbul'da kimse kerebiç yapmıyor, bari ben yapayım, buradan köşeyi döneyim. Her şeyin olduğu memlekette bir kerebiç yok! Bir kaç yer yapıyor ama köpüğünden yok oralarda. O zaman da bir anlamı kalmıyor zaten. Esas mesele köpükte arkadaşlar! O köpük ki ne bozuluyor dışarda, ne akıyor ne kokuyor. Biraz yoğun bir tada sahip, kendine has keskin bir tadı var. Ah keşke olsa da yesek! 

Cezeryeler arasında öyle kayda değer kalite farkı yok. Ben dönerken Halil'den aldım en son. Başka yerden de alabilirdim. Öyle denk geldiği için...

Kabak tatlısı bana zaten farklı gelmedi, adada (Gökçeada) hep öyle yaparlardı zaten. Kadıköy Çiya'da da öyle yaparlar. Üzerine bol tahin ve cevizle lüpletirsin. Güzeldi. Ondan da denemenizi öneririm. Hayri Usta'da var.

Bunların dışında sokak lezzetleri arasında Mersin'de kestanelerin yanında çıtır bir şey gördüm çok merak ettim tabi. Klasik tuzlu fıstığın fındık versiyonuydu. Hem değişik hem lezzetli geldi. Dört mevsim vardır diye düşünüyorum. 

Önceki gidişimde Anamur'da inmiştik araçtan. Meyveci bir abinin kamyonuydu. O da yol boyu bize memleketinden bahsetmişti. Ona meyvelerdeki hormon durumunu sorduğumuzda bize çilek ve muzun hormon kabul etmediğini söyledi. E bu abidik gubidik şekiller nasıl oluyor dediğimiz de ise, çileğin toprakta yetişmesinden ötürü olgunlaşma aşamasında duruşu, düşmesi vs gibi unsurlar etkili olurmuş. Meyveler tam olgunlaşmadan toplanıp İstanbul'a geliyor. O yüzden bizim buralardaki meyveler çok güzel kokmuyor. Ama oradan gece geçerken çilek kokusuna uyanmak...

Muzla ilgili de şu bilgileri topladık; tek bir muz dalından ancak bir tanesi tam olgunlaşmış olurmuş. Ötekiler tesiste olgunlaştırılır ve şekerli tadı ondan sonra kazanırmış. Bu muzun kendi genetik durumundan ötürü olan bir durum sevgili arkadaşlar. 

Son olarak, mutlaka çarşıda böyle baharat salça falan satan yerlere gidin. Keşfedin. Baharatlara bakın. Kuru domates ve doğranmış kuru patlıcan aldım. İnanılmaz lezzetli. Hem de pratik oluyor. Fiyatlar da uygun. Salçaları deneyin, baharatları deneyin. Koklayın. Şarküterilere bakın, peynircilere bakın. Memleket komple zenginlik! Her yerden değişik ve kaliteli lezzetler çıkabiliyor. Uzun kalırsanız semt pazarlarını gezin. Bol bol yiyin. Afiyetle gezin:) 

Bir daha yolum düşerse notlarımı güncelleyeceğim. Bu sefer pazar gezmek istiyorum. Umarım tez zamanda düşer, düşsün!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder